SİLVAN'IN TARİHTE BAŞKENTLİK VEYA İDARE MEZKEZLİĞİNİ YAPTIĞI DEVLETLER
BÜYÜK TİGRAN DÖNEMİ
HELENİSTİK ÇAĞIN 300 BİN NÜFUSLU İMPARATORLUK BAŞKENTİ:SİLVAN
Tigranokerta Kenti Helenistik çağın en önemli ve en büyük kentlerinin
başında gelmekteydi..
M.Ö.77 yılında 300 bin nüfusuyla bir imparatorluk başkenti olan Silvanda
12 yunan kentinin halkı yaşamaktaydı.
M.Ö.69da Romalı general Lucullus Tigranesi yenilgiye uğratarak yeni kurduğu
ve henüz tamamlanamayan 14 yıllık başkent Tigranokertayı yerle bir etti.
Başkent Silvan yıkılmıştı ama Büyük Tigran.,Roma için hala bir tehdit
oluşturuyordu. M.Ö.67 yılında Lucullusun yerine geçen komutan Pompeius
Tigranokertayı Romanın bir eyaleti haline getirmek için Tigranesin üzerine
yürüdü. Karşı koyamayacağını anlayan Tigranes Roma karargahına gelerek
tacını Pompeius'un önüne koyar. Pompeius,Tigranese tacını iade ederek
fethettiği yerleri elinden alır. Statüsüde Romanın dostu ve birleşiği
olarak belirlenir.
Part tahtına geçip idare eden I.Vologas (M.S.51-75),Doğu Anadoluyu istila
ederek Artaksata ile birlikte Tigranokerta şehrini alınca Silvan ve Diyarbakır
bölgesi Yunan kültürünün hakim olduğu Part devletinin sınırları içine girdi.
Bu durum Romalıların Anadolu hakimiyetini tehlikeye sokmuştu.
Roma imparatoru Kayser Neron (54-68),Roma generali Korbulonu bir ordu ile
doğuya gönderdi.Korbulon Taron (Muş) bölgesinden Tigranokertaya kadar
olan yerleri zapt etti.M.S. 59 yılında Silvan bölgesi dahil tüm Doğu Anadolu
Roma egemenliğine girdi.
MERVANİLER İDARESİNDE SİLVAN (984-1085)
Mervani devletinin kurucusu olan Bad adındaki hükümdar, Hümeydiye kabilesinin
bir kolu olan Harbuhti oymağının reislerindendi. Künyesi,Ebu Şüca,babasının
adı Dostek'tir. İlkin Ermeniye'deki Erciş şehrini ve aynı bölgenin sınırları içinde
bulunan sair bir takım müstahkem mevkileri zaptetti.(3) Büveyhoğullarından
Abudud-Devle'nin ölümünden (983) sonra Diyarbakır bölgesine saldırarak
Meyafarkin,Amid ve Nusaybin şehirlerini de fethedip ülkesini genişletti.
(h.374.m.984) Bağdat emiri Samsamüddevle bu fetih haberini alınca Bad'ın üzerine
Ebu-said Behram komutasında bir ordu gönderdi Bad,bu orduyu yendi ve peşinden
Musul'a kadar girdi.Böylece Mervani Devletinin sınırları Erciş'ten Musul'a
kadar genişlemişti. Bad,Bağdat'ı da almak için harekete geçti.Bunu haber alan
Samsamüddevle telaşa düştü. En seçkin komutanı Zeyar b Şehragü idaresinde
büyük bir orduyu karşısına çıkardı. Yapılan savaşta Bad yenilerek Musul'u boşaltmaya
ve Diyarbakır bölgesine değin çekilmeye mecbur kaldı.(sefer 374-Ağustos 985)
Yeniden savaşmak için ordusunu düzene sokmakta iken ,Zeyar ile sulh yaptı.
Bu anlaşmaya göre Diyarbakır ve mülhakatından hepsi ve Midyat havalisinin
Hasankeyf ciheti Bad'a bırakıldı.(4) Bad,Musul'u almak için 990 da tekrar
taaruza geçti. Yapılan savaşta attan düşerek öldü. Bad'ın ailesi Hasankeyf'te idi.
Kızkardeşinin oğlu Ebu-Ali Hasan b.Mervan oraya giderek durumu anlattı. Sonra
Bad'ın karısı ile evlenerek ülkesine sahip oldu. O tarihte Musul'da bulunan
Hamdanilerden Nasr-üd Devle'nin oğulları Ebu-tahir ve Ebu-abdullah ülkesini
zaptetmek için iki defa askerle hücum ettilerse de yenildiler. Bu esnada (996-997)
Meyafarıkin belde reisi Ebu-şakr Efkar,Ebu-Ali'ye isyan ettiğinden üzerine yürüyen
Ebu-Ali isyanı şiddetle bastırdı ve Ebu-Sakr'ı öldürdü. Bundan kuşkulanan
Amid reisi Abd-ül Barr,şehrin ileri gelenlerini gizlice topladı. Ebu-Ali'nin
öldürülmesi gerektiğine onları ikna etti. Ebu-Ali, Amid (Diyarbakır)in Dicle (Yeni)
kapısından içeri girmekte iken verilen karar uyarınca Ebu-Tahir Yusuf b.Dimme
tarafından hançerlenerek öldürüldü Bu sırada Ebu-Ali'nin kardeşi Mumahhid-üd
Devle Ebu Mansur Said Meyafarıkin'de bulunuyordu. Diyarbakır şehrine hakim
olan Abdül-barr, maktül emirin bu kardeşi adına hutbe okuttu ise de şehri fiilen
kendisi idare etti. Fakat bir müddet sonra Abdül-Bar damat edindiği İbn Dimne
tarafından öldürüldü.Bu defa şehir onun idaresi altına girdi.
İbn Dimne,Meyafarıkin'de oturan Mümahhidüddevle ve sonra halefi Nasrüddevle
Ebu Nasr Ahmed'e bağlı idi. 990 yılında Bizans imparatoru 2.Basil Diyarbakır
bölgesine saldırarak Amid önüne geldi. Mumahhidüddevle onu karşılayarak
ağır hediyeler verdi Bağlılığını bildirdi. 2.Basil'de şehri kuşatmaktan
vazgeçerek döndü. İbn Dimne 995'te meydana gelen büyük zelzelede sarsılıp
zedelenen şehir surlarını yeniden onarttı. Mumahidüddevle,1011 veya 1012 yılında
Meyafarıkin'e bağlı Antak (Lice civarında) kalesinde şerefine verilen bir
ziyafette zehirlenmek suretiyle öldürüldü.
Yerine kardeşi Nasr-üd Devle Ebu Nasır Ahmed b. Mervan geçti. 1024'te de İbn Dimne
damadı tarafından öldürülünce Amid şehri de Ahmed b. Mervan'ın idaresine geçti.
Ve onun iki hükümet merkezinden biri oldu. Ahmed b.Mervan elli üç yıl hüküm sürdü.
Onun hükümdarlığı bölge için bir sulh ve sükun, bir refah ve saadet çağı oldu.
Başta Başkent Meyafarıkin ve Amid olmak üzere bütün ülke kalkınma ve
bayındırlık hamleleri içinde yaşadı. Şehir surları yeniden tahkim ve imar edildi.
Oğlu Nizamüddevle Nasır,974 yılında, Bizans imparatoru Juanne Tzimisces tarafından
yıktırılan Silvan Köprüsünü(On gözlü-Dicle köprüsü) yaptırdı.
Mervaniler zamanında tıpkı Seyfüddevle zamanında olduğu gibi Meyafarıkin ve
Diyarbakır alim,şair ve tabiplerin (Örn. İbn Butlan) ikametgahı oldu.
Amid şehri de İslam aleminin dördüncü derecede gelen ilim ve edebiyat
merkezlerinden biri haline geldi.
MERVANİ HÜKÜMDARLARI
ve HÜKÜM YILLARI
Bad bin Dostek (984-990)
Al-Hasan ibn Marwan (990-997)
Mumahhid al-Dawla Said (997-1011)
Nasr al-Dawla Ahmad ibn Marwan (1011-1061)
Nizam al-Dawla Nasr (1061-1079)
Nasir al-Dawla Mansur (1079-1085)
MARDİN VE MEYAFARIKİN ARTUKLULARI
Artukulu Devletinin kurucusu İlgazi'nin Mezarı Silvan'dadır.
|